27 Ocak 2010 Çarşamba

yaşanmışlıklar öylesine

uzun bir yol
konuşmadan, sevişmeden,
dinleyerek ve izleyerek gidilecek bir yol

sustular içimizdekiler
kimsecikler yoktu sokaklarda
yol hayattı.
biz istedik! biz doğduk! ve biz yaşıyoruz!

huzur verici bir yürüyüş bu
ilham alıcı, ilham verici

bir öğretmenin öğrencisiyle yürüdüğü gibi
ya da iki sıkı dostunya da iki ruhlu sevgilinin...

özenle planlanmış bir hayatmış yaşadığımız
yürüdüğümüz.

başlar ıslıklar.birbirine vururcasına.....
ama ne de olsa sevgiyle.

yürüyorduk öylesine işte.
öylesine mi... değil mi?
anlamı olmalı yaşamanın
yaşıyorduk öylesine işte
.........................

14 Ocak 2010 Perşembe

---.---

..Sokak köpekleri gibi yaşamak ister miydin aç, sefil... Fakat ölmemecesine.!

2 Ocak 2010 Cumartesi

yine...

Ah. Ahhh…
beynimde depremler…
koparıyor yerinden hücrelerimi
yakıyor lavlar..
Çok sevmişim…
Olamıyorum………..ölemiyorum.
tak tak tak diye vuruyor binlerce kez kafama
nedeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeennn?
ha nedeeeeeeeeeeeeeeeeen?
neden!

13 Aralık 2009 Pazar

tükrük bezi

taştan bir kaplumbağa
kabuklarının kahverengisi atar beyaza
döner
kesilmiş -taşgibi- bakıyor gözlerime
gözleri berrak...

nefret birikmiş
izleniyormuş gibi
eser rüzgar
uçar nefret
kusar kaplumbağa

10 Kasım 2009 Salı

Olsun.

önce elime ütü masası düştü.sonra durduk yere evde yürürken ayağım takıldı düştüm.sofrada annem atatürk'e ateist dedi.gözlerim doldu.sofradan kalktım ve odamda ağlamaya başladım.normal mi!

5 Kasım 2009 Perşembe

!!!

sanane laaaannnn İiiiittttt!!!!

2 Kasım 2009 Pazartesi

mandalina-votka oohhh.. =)


çoğu insanın küçüklükten beri arkadaşları vardır hiç ayrılmadıkları.-komşu ya da aile dostu olmanın büyük etkisi vardır-. sürekli birbirleriyle yakın oldukları dolayısıyla arkadaşlıkları da kuvvetlidir. ama benim hiç tam olarak böyle bi arkadaşım olmadı. ya 6.,7, sınıfta tanıştığım arkadaşlar ya da lise 1 de fln edindiğim arkadaşlarla hala ilişkim devam ediyor. buna rağmen çok sevdiğim arkadaşlarım yine benden uzak. ya beni terkedip uzaklara gittiler, ya umursamıyorlar, ya da arada bir gelip gönlümü alıp gidiyorlar. peki ben bu kadar değer verdiğim şekilde bunu mu hakediyorum!..